top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıExecutionPartners

Daha Sürdürülebilir, Daha Dayanıklı, Daha Çevik


Convergence, Jackson Pollock, 1952

Convergence, Jackson Pollock, 1952

Yaşadığımız dönem üzerine söylenecek çok şey var. Herkes kendi yaşadığı gerçeklik doğrultusunda bu dönemde pek çok şey deneyimliyor. Ben de yürüttüğümüz strateji yönetimi danışmanlığı çerçevesinde bu süreçte neler deneyimliyoruz, bunu paylaşmak istedim sizlerle.

Öncelikle sözlerime şöyle başlamak istiyorum; yaşanan süreçlerin kişilerde kendi farkındalıkları ve bakış açıları dahilinde etkiler bıraktığını düşünüyorum. Bu nedenle sözlerimin bir kısmı, temsil etmekten çok gurur duyduğum Execution Partners’ın deneyimleri iken, bir kısmı da tamamen sübjektif olarak

Zeynep’in deneyimlerini yansıtıyor.


Sistemin devamlılığı için yaratıcı çözümler bulma içgüdüsünün dayanılmaz vazgeçilmezliği


Sistem devam etmek üzerine kurgulanmış. Yıllardır konuşulan esnek çalışma saatleri, hibrid modeller

olur muydu, olmaz mıydı, kurum kültürünü bozar mı, işgücü verimliliğini düşürür mü derken

kalıcı bir şekilde uzaktan çalışmaya doğru giden bir yoldayız. Fiziksel olarak ofiste çalışmaktan

çok daha etkin, çok daha verimli, çok daha yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Ve bu sadece yeni nesil,

genç, girişimci şirketler için değil neredeyse tüm şirketler için geçerli. Uzun zamandır bilgisayarımın ve internet bağlantımın olduğu her yeri ofisim olarak algılayan biri olarak online toplantıların,

çalıştayların çok daha verimli olduğunu düşünüyorum. Fiziksel etkileşimden açılan boşluğu güçlü içerik ile doldurmaya ve daha hızlı karar almaya ve aldırmaya çalışıyorum. Demiştik ya sistem devam etmek ister ve boşluk boş kalmaz. Yeni bir bakış açısı, yeni bir iş yapış şekli gelir boşluğu doldurur.


Artık gerçekten daha “sürdürülebilir” olmak istiyoruz


Danışmanlık yaptığım sürede çok fazla şirketle çalışma fırsatım ve şansım olduğu için moda olan ama

altı çok da doldurulamayan pek çok kavram gördüm. Bazı kavramları o kadar çok kullanıyoruz ki sonunda içini boşaltıp anlamsızlaştırıyoruz. Sürdürülebilirlik, hayatımıza yeni girmedi. Ama bu yaşadığımız süreçte çalıştığımız tüm şirketlerin kalplerinde en üst sıralarda yer aldığını görüyorum.

Artık gerçekten elde ettiğimiz iş sonuçlarımız kadar topluma ve yaşadığımız dünyaya değer katmayı ve sınırlı kaynakları tüketmeyerek bizden sonraki nesillere bizim bulduğumuzdan daha yaşanılabilir

bir dünya bırakmayı önemsiyoruz. Bunun şirketlerimizin varlık sebebi yani temel amacı olduğunun bilincindeyiz. Ve biliyoruz ki paydaşlarımız, bize sahip çıktığımız bu değerlerimiz doğrultusunda

“değer” biçiyorlar.


Ya değişeceğiz ya “yok olacağız”


Şirketlerin gelecek iddialarını tanımlarken en önem verdiğim şeylerden biri de değişim gündemlerini netleştirmek. Sektörlerimizde iş yapış şekilleri değişiyor. Yeni oyuncular geliyor, olmaz denilen işler yapıyor, sektörün tüm ezberini bozuyorlar. Oyunun kuralları değişiyor, kartlar yeni baştan dağılıyor. Kendimden hareketle yakinen bilirim değişim zordur, değişim konfor alanlarından çıkmayı gerektirir, bilinmezliği beraberinde getirir. Yeni yetkinlikler gerektirir. O yüzden devir gerçekten değişme devri.

Çünkü artık ya değişeceğiz ya da değişebilenler tarafından silineceğiz.


Daha dayanıklı, daha çevik


Değişimlerden geçmenin ve varlığını devam ettirebilmenin insanda ve kurumlarda bıraktığı en büyük izin daha dayanıklı hale gelebilmek olduğunu düşünüyorum. Rüzgarla yıkılmıyorsanız rüzgâra karşı

hareket etmenin yöntemlerini keşfediyorsunuz demektir. Şartlar çok hızlı değişiyor, varsayımlarınız

çok hızlı farklılaşıyorsa yapılması gereken durup beklemek değil, daha çevik olabilmektir. Bize soruyorlar bu dönemlerde plan yapmak anlamlı mı diye, şöyle diyorum hayat durmadığı için bizim de durup

en ideal şartları beklemek gibi bir lüksümüz yok. Bu yüzden sislerin arasında görebildiğimiz kadar netlikte hem uzun farlarımız hem de kısa farlarımız ile ilerlemeye devam etmeliyiz. Ama daha sık durumu

gözden geçirmeli, değişen varsayımlarımıza göre de daha hızlı kararlarımızı değiştirebilmeliyiz.

Daha dayanıklı, daha çevik…


Zeynep İmer Karakaş




111 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page